CHP eğitim politikalarından sorumlu genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, öğretmenlik alanının birden çok kanun içerisine sıkıştırılmasının doğru olmadığını belirterek, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması gerektiğini söyledi.
Partisinin Öğretmenlik meslek kanunu çalışmaları üzerine gazetemize bilgi veren Karabıyık, Türkiye’de, 70 bin 225 okulda, 1 milyon 117 bin 686 öğretmenin görev yaptığını hatırlatarak, bu meslek grubunda çalışanların sorunlarını şöyle sıraladı:
- Öğretmenler kadrolu, sözleşmeli ve ücretli olarak ayrıştırıldı, çalışma barışı yok edildi.
- Öğretmenler baskı altına alınmış, eğitim sistemi siyasallaştırıldı.
- 2002 yılında 68 bin olan ataması yapılmayan öğretmen sayısı 700 bine yükseldi. 138 bin açık olmasına rağmen yeterli atama yapılmadı.
- 2010 yılında bir öğretmen maaşı ile 24 ay çalışarak bir otomobil alabilirken şu an bunun için 51 ay çalışması gerekiyor.
- Öğretmen maaşı 2010’dan bu yana yüzde 237, bir otomobilin fiyatı ise yüzde 568 oranında arttı.
- Öğretmen, bir maaşı ile 2010 yılında 23 gram altın alabilirken 10 gram altın alabilir hale geldi.
- Bir öğretmen maaşı 2,4 asgari ücret iken şimdi 2,1 asgari ücret ediyor.
Öğretmenliğin, eğitim alanının en önemli öznesi olduğuna dikkat çeken Karabıyık, şunları söyledi: “Birden çok kanun içerisine sıkıştırılarak öğretmenlik ile ilgili hususların düzenlenmeye çalışılması doğru değildir. Öğretmenliği diğer memurluklardan ayırmak, öğretmenlere akademik, bilimsel özgürlük sağlamak, görevin önemini vurgulamak, öğretmenlerin hakça bir statüden yararlanmasını ve hak ettiği kamusal saygınlığı kazanmasını sağlamak amacı ile Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ihtiyaç bulunmaktadır.”
1 “Öğretmenler Meslek Kanunu” ile öğretmenler, “Devlet Memurları Kanunu”nun kapsamı dışına çıkacak, öğretmenlerin bağımsız ayrı bir yasası olacak. Tıpkı “Hâkimler ve Savcılar Kanunu” gibi. Bu düzenleme ile öğretmeni toplumda en saygın konuma getireceğiz.
2 Hiçbir öğretmen, yoksulluk sınırının altında maaş almayacak. Bütün öğretmenler kadrolu olacak, ücretli ve sözleşmeli öğretmen uygulamasına son verilecek.
3 Türkiye’nin toplam yatırımlarının en az yüzde 18’i Milli Eğitim Bakanlığı yatırımlarına ayrılacak. Böylece tüm okullar güvenli ve iyi donanımlı olacak. Bu bağlamda köy okulları yeniden açılacak.
4 Eğitimin tüm bileşenleri ile oluşturulacak bir politika ile eğitim, üretime dönük olacak.
5 Her okulun bir bütçesi olacak. Bütçe harcamaları Milli Eğitim Bakanlığı’nca denetlenecek.
Partisinin Öğretmenlik meslek kanunu çalışmaları üzerine gazetemize bilgi veren Karabıyık, Türkiye’de, 70 bin 225 okulda, 1 milyon 117 bin 686 öğretmenin görev yaptığını hatırlatarak, bu meslek grubunda çalışanların sorunlarını şöyle sıraladı:
- Öğretmenler kadrolu, sözleşmeli ve ücretli olarak ayrıştırıldı, çalışma barışı yok edildi.
- Öğretmenler baskı altına alınmış, eğitim sistemi siyasallaştırıldı.
- 2002 yılında 68 bin olan ataması yapılmayan öğretmen sayısı 700 bine yükseldi. 138 bin açık olmasına rağmen yeterli atama yapılmadı.
- 2010 yılında bir öğretmen maaşı ile 24 ay çalışarak bir otomobil alabilirken şu an bunun için 51 ay çalışması gerekiyor.
- Öğretmen maaşı 2010’dan bu yana yüzde 237, bir otomobilin fiyatı ise yüzde 568 oranında arttı.
- Öğretmen, bir maaşı ile 2010 yılında 23 gram altın alabilirken 10 gram altın alabilir hale geldi.
- Bir öğretmen maaşı 2,4 asgari ücret iken şimdi 2,1 asgari ücret ediyor.
Öğretmenliğin, eğitim alanının en önemli öznesi olduğuna dikkat çeken Karabıyık, şunları söyledi: “Birden çok kanun içerisine sıkıştırılarak öğretmenlik ile ilgili hususların düzenlenmeye çalışılması doğru değildir. Öğretmenliği diğer memurluklardan ayırmak, öğretmenlere akademik, bilimsel özgürlük sağlamak, görevin önemini vurgulamak, öğretmenlerin hakça bir statüden yararlanmasını ve hak ettiği kamusal saygınlığı kazanmasını sağlamak amacı ile Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ihtiyaç bulunmaktadır.”
5 temel hedef!
Karabıyık, partisinin öğretmenlere yönelik hedeflerini şöyle sıraladı:1 “Öğretmenler Meslek Kanunu” ile öğretmenler, “Devlet Memurları Kanunu”nun kapsamı dışına çıkacak, öğretmenlerin bağımsız ayrı bir yasası olacak. Tıpkı “Hâkimler ve Savcılar Kanunu” gibi. Bu düzenleme ile öğretmeni toplumda en saygın konuma getireceğiz.
2 Hiçbir öğretmen, yoksulluk sınırının altında maaş almayacak. Bütün öğretmenler kadrolu olacak, ücretli ve sözleşmeli öğretmen uygulamasına son verilecek.
3 Türkiye’nin toplam yatırımlarının en az yüzde 18’i Milli Eğitim Bakanlığı yatırımlarına ayrılacak. Böylece tüm okullar güvenli ve iyi donanımlı olacak. Bu bağlamda köy okulları yeniden açılacak.
4 Eğitimin tüm bileşenleri ile oluşturulacak bir politika ile eğitim, üretime dönük olacak.
5 Her okulun bir bütçesi olacak. Bütçe harcamaları Milli Eğitim Bakanlığı’nca denetlenecek.