Taraflı tarafsız tüm futbolseverler için Göztepe ve taraftarı bu ligin en büyük renklerinden biri. Sahasında bambaşka oynayan, taraftarıyla bir bütün haline gelerek sahayı herkese dar eden Sarı Kırmızılılar bugün de her zamanki ihtişamıyla karşımızdaydı.
Sezon başında VAR skandalına sahne olan Yeni Malatyaspor karşılaşması dışında içeride oynadığımız tüm karşılaşmalarda olduğu gibi bugün de galip gelmeyi başarmak bundan sonraki karşılaşmalarda konuk olacak rakiplere karşı da önemli bir psikolojik üstünlük anlamı taşıyacak.
Maça dönecek olursak, 2-0’lık bir skor karşımıza çıksa da galibiyetin kolay gelmediğini söylemeliyiz. İç saha maçlarında özellikle temposu yüksek oyunuyla rakipleri boğan ve ilk yarılarda dominant bir görüntü sergileyen takım bugün gole kadar görece durağan ve sakin bir yaklaşımla sahadaydı.
Bu durağan görüntüyü dağıtacak ilk hareket ise Beto’dan geldi. Dakikalar 25’i gösterirken Samudio’nun kafa vuruşunu inanılmaz çıkartan Portekizli takımı ateşleyen fitili de yaktı diyebiliriz. Kurtarıştan hemen 4 dakika sonra Halil, Gassama, Borges ve Poko dörtlüsünün sağ kenardan oynama ısrarı, dönen topta o bölgeden atak yapma azmi Göztepe’ye golü getirdi. Halil’in adrese teslim ortasında sezonun kahramanı Yasin sahneye çıktı. Uzak direğe yaptığı vuruşla gol perdesini açan Öztekin 6 gol 2 asist istatistiğine ulaşarak muhteşem performansını bu akşam da devam ettirdi.
Okan Buruk’un teknik direktör koltuğuna geçişinden itibaren sahada istenilen sonuçları alamasa da mücadele olarak ayağa kalkan bir Çaykur Rizespor’un varlığından söz etmek mümkün. Karşılaşmada skor olarak geriye düşmesine rağmen maçta gösterdikleri reaksiyon da bunu kanıtlar nitelikteydi. Özellikle ikinci yarıda topla oynayan konuk ekibe karşı Bayram hoca ve oyuncuları savunmayı ön planda tutarak, Halil-Yasin ikilisinin hızlı hücumlarıyla sonuca gitmeyi hedefledi.
Tabii topun Rize’de kalması doğal olarak orta sahada belirli yorgunlukları da ortaya çıkarttı. Oyunu iyi okuyan Bayram Bektaş’ın rakip topla çıkarken baskı uygulayabilmek adına Chikalleshi’yi oyuna alması, yine aynı dakikada yorulan Castro yerine Alpaslan’ı oyuna sürmesi maçın kritik hamleleri olarak öne çıktı. Özellikle Jerome’un ilk yarıda aldığı darbe sonrası kendisini daha fazla zorlamaması adına da Chikalleshi tercihi iki boyutlu okumaya açık, önemli bir değişiklik oldu.
King Kong maçı bitirdi
Castro’nun yerine oyuna giren Alpaslan Öztürk bu akşamın skorunu da belirleyen isim oldu. Ceza sahasının sol çaprazından muhteşem bir çalımla içeri giren King Kong direk dibinden Gökhan Akkan’ı avladı ve 3 puanın İzmir’de kaldığını ilan etti. Savunma önündeki kesici niteliğiyle öne çıksa da bu sezonki ikinci golünü ağlara gönderen Alpaslan’ın bu katkısı ligimizin yapısı düşünüldüğünde gerçekten çok anlamlı. Hücum oyuncularına odaklanan rakiplerin kafasında bir başka tehdit unsuruna sahip olabilmek önemli bir lüks. Hem hücum oyuncuları üzerindeki dikkati azaltabilmek hem de gelen ekstra gollerle onların yükünü hafifletmek inanılmaz önemli. İlerleyen haftalarda Borges’in İspanya yıllarında olduğu gibi uzaktan sürpriz şutlarıyla atacağı gol veya goller de gelirse pastanın kreması olur.
Mücadeleci ruhlar: Poko – Gassama
Sahadaki tüm oyuncuların elinden geleni yaptığı bir takım yapısı Göztepe’de göze çarpıyor olsa da Gassama ve Poko ikilisi işin mücadele ayağında bambaşka bir boyuttalar. İlk yarıda ceza sahasının hemen önünde Çaykur Rizesporlu oyuncularla yerlerde sürüklenmesine rağmen mücadeleyi bırakmadığı, çok kritik bir hamleyle de topu uzaklaştırdığı sekans tam olarak Poko’nun oyuncu kimliğinin özeti.
Gassama’nın 85.dakikada yaptığı ters kademe de mücadeleci ruhun bir başka örneği. Pozisyonun devamında ofsayt bayrağı kaldırılmış olsa da maç boyunca önündeki koridoru sürekli kullanan, yüksek efor sarf eden Gassama’nın maçın sonunda dahi o ters kademeye koşuyor olması gerçekten inanılmaz.
Yenemiyorsak da berabere kalalım
Geride kalan 11 haftaya baktığımız zaman karşımıza 6 galibiyet 5 mağlubiyetlik bir fatura çıkarıyor. Bu maçlar içerisinde özellikle 1-0 kaybettiğimiz Alanyaspor ve Akhisarspor mağlubiyetleri can yakıcıydı. Bu maçlarda alınabilecek olası beraberlikler bugün 20 puan ve 2 averajla Antalyaspor’un üzerinde 3. Sıra anlamına gelecekti. Bu açıdan bakıldığında kayıpları azaltıp kazanamıyorsak berabere kalalım anlayışıyla “1 Puan”lara da talip olmamız bu sezonu daha da yukarılara götürecektir.